31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin üzerinden yaklaşık bir hafta geçti ancak, etkisi, hissettirdikleri, tartışmaları hâlâ devam ediyor.
Bu seçimde İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisi’nin hezimetine şahit olduk. AKP ise büyük bir yara alarak ikinci parti oldu. DEM Parti her ne kadar Doğu’da belediyeleri geri alsa da İstanbul Kürtleri “İmamoğlu” dedi.
Seçimin kazananı ise CHP oldu. Türkiye’nin 35 şehrini kırmızıya boyayan CHP, 1977’den sonra birinci parti oldu.
Ancak, seçimin ilkleri bununla sınırlı değil…
Bu zamana dek hep sandıktan çıkan AKP, bu seçimde Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararlarından çıkar oldu. AKP sandıkta kazanamasa da itirazla kazanıyor. YSK seçim itirazlarında ekseriyetle AKP lehine, muhalefet aleyhine karar veriyor.
İlçe seçim kurullarından istediği kararı çıkaramayan AKP’liler il seçim kurullarına başvurarak istediklerini alabiliyor.
CHP’nin Arnavutköy, Pendik, Fatih, Zeytinburnu, Bahçelievler ve Ümraniye’de belediye başkanlıkları için yaptıkları itirazlar ilçe ve il seçim kurullarında reddedildi. CHP, itirazları YSK’ya taşıdı.
Ancak, Gaziosmanpaşa’da AKP’nin itirazları sonucu oylar yeniden sayıldı. Bahçelievler’de ise AKP, CHP’nin kazandığı meclis çoğunluğuna itirazı kabul ederek geçersiz oylarda sayım yaptırdı.
Fakat 31 Mart’ın ilkleri bununla sınırlı değil…
AKP oy çalıyor, sandıkta kazanamazsa sokak olayları çıkarır ya da kaybetse de iktidarı teslim etmez gibi muhalif kitleleri umutsuzluğa iten duygusal niyet okumaların da pek geçerli olmadığına şahit olduk…