Her yaşta görülebiliyor: Aniden çift görmeye başlamak neyin işareti?

Myasthenia Gravis Hastalığına Erken Tanıda Başarılı Tedavi İmkanı

Prof. Dr. Özlem Güngör Tunçer, Kaslarda güçsüzlük, çift görme ve yutma zorluğu gibi belirtilerle ortaya çıkan myasthenia gravis hastalığının her yaşta görülebildiğini ve erken tanının tedavideki başarısını vurguluyor.

Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güngör Tunçer, “Tüm hastalıklarda olduğu gibi erken tanı, miyastenide de büyük önem taşıyor. Çünkü bu hastalık otoimmün bir yapı gösteriyor ve kas-sinir kavşağındaki sorunları erken evrede yakalayabilirsek, tedavi süreci çok daha başarılı olabiliyor. Bu nedenle erken tanının altını özellikle çiziyoruz.” şeklinde konuştu.

Myasthenia Gravis (MG), toplumda nadir görülen ancak erken tanı ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen bir kas hastalığıdır. Kas güçsüzlüğü, çift görme, yutma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterir. Her yaş grubunda görülebilen bu hastalığa kadınlarda daha sık tanı konulmaktadır. Nörolojik muayene, görüntüleme ve laboratuvar testleri ile teşhis edilen miyasteni hastalığının, yakın takip ile etkili bir şekilde tedavisi mümkündür.

“Myasthenia Gravis Sempozyumu 2025: Güncel Tanı ve Tedavide Multidisipliner Yaklaşım” konulu bilimsel toplantıda myasthenia gravis tanısından tedavisine, kriz yönetiminden rehabilitasyona kadar geniş bir yelpaze ele alındı.

Hastalığa dair güncel tedavi yaklaşımları programda hekimler tarafından detaylı bir şekilde incelendi. Toplumda nadir görülen ancak yaşam kalitesini ciddi bir şekilde etkileyen kas hastalığı için yapılan bilimsel sempozyumda; nöroloji uzmanları, yoğun bakım hekimleri, fizyoterapistler ve cerrahlar bir araya geldi.

Uzmanlar, hastalığın tanı, tedavi ve destek süreçlerine dair yenilikçi gelişmeleri paylaşarak, erken tanının kritik önemini vurguladı.

Bilimsel sempozyumu düzenleyen Prof. Dr. Özlem Güngör Tunçer, “Tüm hastalıklarda olduğu gibi erken tanı, Myasthenia Gravis’te de büyük önem taşıyor. Çünkü bu hastalık otoimmün bir yapı gösteriyor ve sinir-kas kavşağındaki sorunları erken evrede yakalayabilirsek, tedavi süreci çok daha başarılı olabiliyor. Bu nedenle erken tanının altını özellikle çiziyoruz.” şeklinde konuştu. (DHA)

Related Posts

İzmir’de 2 bin ton süt ürününe el konuldu: Bakanlık soruşturma başlattı!

İzmir’de 2 bin ton süt ürününe el konuldu: Bakanlık soruşturma başlattı!

Mikroplastikler insan beynine kadar sızdı: Etkileri neler?

Bilim insanları, mikroplastiklerin insan beynine kadar sızdığını duyurdu.

Ne yoğurt ne kefir: En çok probiyotik onda var, metabolizmayı sıfırlıyor

Yoğurt ve kefirden daha güçlü probiyotik kaynakları artık daha çok dikkat çekiyor. Bu besinler bağırsak florasını yeniden inşa ediyor, sindirimi kolaylaştırıyor ve metabolizmayı adeta baştan başlatıyor…

Gizli pandemi: Lyme

425’den fazla hastalığı taklit eden ve teşhis edilmesi bu yüzden zor olan Lyme hastalığı ‘gizli bir salgın’ olarak nitelendiriliyor. Geçmişte kenelerden bulaştığı düşünülen hastalığın bit,
pire, sivrisinek, tahtakurusu gibi kan emicilerden de geçtiği belirtiliyor.

Tüp bebek mi, Aşılama mı? Kısırlıkta kişiye özel tedavi şart

Kısırlık tedavisinin kişiye özel planlanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Ferhat Ürünsak, doğru tanı ve zamanında müdahalenin gebelik şansını önemli ölçüde artırdığını belirtti.

Emziren anneye zorbalık yapmayın: Diyet baskısı süt kalitesini düşürüyor

Yeni doğurmuş çiçeği burnunda anneler, sık sık aldığı kilolar sebebiyle zorbalığa uğruyor. Yaşanan bu beden baskısına aceleci diyetler de eklenince, işin faturası bebeklere çıkıyor. Anne sütünün son derece olumsuz etkilendiği bu süreçte anne-bebek sağlığı riske giriyor. Diyetisyen Asya Naz Al, bu tehlikeye dikkat çekerek sağlıklı ve bilinçli kilo vermenin önemini vurguluyor.