Kapitalist müzik endüstrisine kafa tuttu: Nirvana’nın ‘tesisatçısı’

Müzik ve kültür üzerine makaleler ve haberleri ile dikkat çeken Popmatters e Dergisi’nde çıkan bir makale, bu kaybın müzik endüstrisi açısından neden önemli olduğunu anlatıyor; Apple yeni tabletini çıkardığı gün Albini’nin vefat etmesi bir tesadüf mü?’ diye soruyor yazı.

‘7 Mayıs 2024, Apple Inc. tableti iPad Pro’nun en son sürümünü duyuran bir dakikalık bir video yayınladı. Apple CEO’su Tim Cook’un X hesabında gururla yayınlanan Apple reklamını ilk kez Amerikalı müzisyen ve ses mühendisi Steve Albini’nin ölümünü öğrendikten birkaç saat sonra izledim’ diyor yazar Peter Thomas Webb(*). Henüz 61 yaşında olan Albini, Apple reklamının yayınlandığı gün olan 7 Mayıs’ta aniden kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti’ diyerek bu tesadüften hareket ile ‘Albini neden önemliydi?’ sorusuna cevaplar arıyor

ALBINI APPLES’ IN SON SÜRÜMÜNE GÜLERDİ

‘Bu tesadüf ürkütücü. Analog teknolojinin ve insan yaratıcılığının adanmış ve çoğu zaman şiddetli bir savunucusu olan Albini, hayatını Apple reklamının ezici soğukluğunun antitezi olarak yaşadı. Apple, yeni iPad’in bir zamanlar müzik yapmak ya da çalmak, sanat yaratmak, bilgi edinmek ya da eğlenmek için kullanılan tüm araçların yerini aldığını öne sürüyor. Steve Albini, eminim ki,Tim Cook’un kurumsal vizyonunun alaycılığına ve kibrine gülerdi.

YAŞAMI ANALOG KAYIT İLE GEÇTİ

‘Steve Albini analog olan her şeyin aşığıydı’ diyor yazar. Albini’ nin dijitale geçilen yıllarda bu sisteme direnen bir müziğin temsilcisi olduğunu şu sözlerle anlatıyor; öncesi müzik ortamını şöyle buluşturuyor yazar; ‘1980’lerin sonlarında, dijital örnekleme ve simülasyon kayıtlı müzikte baskın hale gelirken Albin, Chicago’daki ev stüdyosunda topladığı eski tüp mikrofonlara ve analog teyplere kararlılıkla bağlı kaldı. Albini’nin kayıt tarzı, ana akım müzikte alternatif rock’ın yükselişiyle aynı döneme denk geldi. Albini’nin sonik alametifarikaları -ortamda gürleyen davullar, mikste yükseklere itilen kalın baslar, eski tüplü amfilerle bozulmuş gitarlar, insan hatalarıyla dolu canlı çekimler- 1980’ler ve 1990’larda avangart rock müziğe hakim oldu’.

MÜZİSYENİN HİZMETİNDE BİR KAYIT MÜHENDİSİYİM

Albini’nin müziğe bakışın belirleyen en önemli özelliklerinden biri kendini nasıl tarif ettiği ile ilgili;

‘Albini “prodüktör” teriminden hoşlanmıyor, kendisini birlikte çalıştığı sanatçıların hizmetinde bir kayıt teknisyeni olarak görüyordu’.

EFSANE ALBÜM ‘IN UTERO’DA İMZASI VAR

‘Albini’nin kaydettiği binlerce albüm arasında, çoğu küçük plak şirketlerinde yeni başlayan underground sanatçılara ait, dönemin belirleyici albümlerinden bazıları vardı: Pixies’in Surfer Rosa’sı, The Breeders’ın Pod’u, PJ Harvey’nin Rid of Me’si, Nirvana’nın In Utero’su ve Palace Music’in Viva Last Blues’u. Jesus Lizard, Superchunk, Urge Overkill, Mule, Low, the Sadies, the Auteurs, Jon Spencer Blues Explosion gibi önemli kült grupların birçok albümünün yapımcılığını üstlendi. Steve Albini indie rock züppesi değildi ve zaman, zaman ana akım gruplarla çalıştı. 1998’de Jimmy Page ve Robert Plant’in Walking into Clarksdale’ini kaydetti. Aynı yıl Albini, Cheap Trick’in In Color’ını grup için yeniden kaydetti (1977 tarihli orijinalin mükemmel bir yeniden keşfi, ancak ne yazık ki hala yayınlanmadı). 2000’li yıllarda, Cheap Trick’in kariyerinin sonlarına doğru geri dönüşü sırasında Rockford, Illinois’in en iyileri için yeni albümler kaydetti.’ diye yazan yazar bir nevi Albini resmi geçidi sunuyor.

SABİT ÜCRET İLE ÇALIŞTI; NIRVANA’YA NE DEDİ?

Müzik endüstrisine karşı hareketi çalışma sistemiydi; ‘Plak yapımcılarının genellikle ürettikleri sanatçılardan ‘puan’ -süregelen telif hakları- aldıkları bir dönemde Albini, çalışmaları için sabit bir ücret almakta ısrar etti. Bu, iş tamamlandıktan sonra sanatçıların Albini’ye karşı hiçbir mali yükümlülüğü olmadığı anlamına, geliyordu. Bu prensip, sanatçının bağımsız bir grup ya da kurumsal bütçeli büyük bir plak şirketi olması fark etmeksizin geçerliydi. Albini, Nirvana’ya yazdığı ve o zamandan beri internette yayınlanan uzun bir mektupta “Bir tesisatçı gibi ödeme almak istiyorum,” diyordu. “Ben işi yaparım ve siz de bana değerini ödersiniz.”

MÜZİSYENİ BORÇLU ÇIKARAN SİSTEME SİTEM

Albini endüstriyi eleştiren makalelerde yazıyordu; ‘Müzik Sorunu’ başlıklı yazısında A&R plak şirketi temsilcilerini, plak yapımcılarını, menajerleri ve organizatörleri müzik sanatçılarına kötü ya da beceriksizce davrandıkları için eleştiriyordu’ diye yazıyor yazar; ‘ Sözünü sakınmayan Albini, yeni plak şirketlerine imza atan sanatçıları bekleyen kadere dair izlenimlerini şöyle dile getirdi: “Yaklaşık bir metre genişliğinde ve bir metre derinliğinde, belki 60 metre uzunluğunda, damlayan, çürüyen bokla dolu bir hendek hayal ediyorum.” Sanatçıları genellikle beş parasız ve endüstri oyuncularına borçlu bırakan tipik kayıt bütçelerini özetlemesiydi’.

STÜDYOSUNU İSTEYENE AÇTI; SES EKİPMANI DÜNYANIN EN İYİLERİNDEN

Albini’yi özel kılan beklide bu cümlelerin içindeydi; ‘Steve Albini önemliydi çünkü sanatsal ilkeleri sürekli olarak kârın önüne koyan mükemmel bir müzik profesyoneliydi. 1997 yılında Electrical Audio’yu kurarak kayıt işini evinden Chicago’daki bir stüdyo kompleksine taşıdı. Albini her zaman “bir tesisatçı gibi” ödeme almakta ısrar etti ve bütçe kısıtlamaları gerektirdiğinde sanatçıların tesislerini ücretsiz kullanmasına izin verdi. Eski ses ekipmanlarından oluşan koleksiyonu dünyanın en iyilerinden biriydi ve bağımsız sanatçıların en üst düzey ekipmanlarla çalışmasına olanak tanıyordu’

DİJİTALİN İYİ TARAFINI REDDETMEDİ

Yazar ‘pragmatist’ demiş Albini için. Bir , doğruyu görme diyebiliriz ; ‘Analog teknolojiyi savunurken Albini aynı zamanda bir pragmatistti. 2000’li yıllarda, sanatçılara bağımsız olarak müzik üretme ve dağıtma özgürlüğü verdiği için dijital devrimin bazı yönlerini memnuniyetle karşıladı’

ALBİNİ MÜZİK ENDÜSTRİSİNDEKİ BOZUK SESTİ

Steve Albini’nin ölümüyle birlikte, müzik sanatçılarının sanatsal bütünlüğe ve uzun ömürlülüğe kayıtsız bir endüstrinin entrikalarına karşı, biraz daha savunmasız olduklarını düşünmeden edemiyorum’ diyor Peter Thomas Webb. Ve sözü Apple’ ın pek bir övünerek piyasaya sunduğu modeline getiriyor sözü; ‘Apple’ın yeni iPad videosu – dokunsal ve metodik olan her şeyin akıllı dijital cihaz lehine yok edilmesi – mirasımızın yok oluşunun bir sembolüdür’. Ki bu bir yerde Albini’ nin savunduğu ilkelerin de yok oluşu anlamına geliyor.

ALBİNİ BU ENDÜSTRİNİN ÇIKAR MEKANİZMASINA İSYAN EDİYORDU

Webb bugün gelinen noktayı ve bu kaybın önemini şu sözlerle tarif ediyor; ‘Steve Albini sanatçıları önemsiyor, onların çıkarlarını öfkeyle savunurken, onları sömürmek isteyen şirket gözetmenlerinin yüzüne mecazi anlamda tükürüyordu. Onun gibi insanlar sesini yükseltmezse müzik, yaratıcı süreci umursamayanlara yenik düşme riskiyle karşı karşıya kalacak ve sanatçılar dijital ortamda daha da savunmasız kalacaktır’.

*Peter Thomas Webb, Kanada’nın Quebec eyaletindeki Sherbrooke’ta yaşıyor ve Champlain College’da popüler müzik tarihi dersi de dahil olmak üzere ders veriyor. Yirmi yılı aşkın bir süredir şarkıcı, söz yazarı ve gitarist olarak Kuzey Amerika ve Avrupa’yı gezerek geçirdi. Ontario Ses Kayıt Teknolojisi Enstitüsü’nden kayıt mühendisliği diplomasına, Queen’s Üniversitesi’nden İngilizce alanında yüksek lisans derecesine ve Ottawa Üniversitesi’nden İngilizce alanında doktora derecesine sahiptir. Boş zamanlarında gitar amplifikatörleri yapmaktan hoşlanıyor.

Kaynak: Pop Matters

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

xxx